16 Kasım 2008 Pazar

Bakış, Malatyalı İşadamı Hasan Sarı’yı konuk etti.



Bakış, Malatyalı İşadamı Hasan Sarı’yı konuk etti.
2008-05-13 www.malatyaguncel.com

Bu hafta BAKIŞ SOHBETLERİ`NE, yıllar önce Marmaris`e yerleşen ve Marmaris`in en büyük otellerinden biri olan Orient Club Otel`i kuran Malatyalı İşadamı Hasan Sarı`yı konuk ettik.
Yakın zamana kadar memleketi Malatya`da ciddi yatırımlar yapan ancak her seferinde engellerle karşılaştığı için Malatya dışında yatırım yapmak zorunda kalan iş adamları kervanına katılan Malatyalı İşadamı Hasan Sarı, bu haftaki BAKIŞ SOHBETLERİ`ne Marmaris`te konuk oldu. Malatya`da ciddi engellerle karşılaştığını aktaran Sarı, memleketini çok sevdiğini ancak kırgın olduğunu söylemeden de geçmiyor. Malatya`nın Kahramanmaraş ve Gaziantep gibi gelişme gösteremediğini, bu duruma üzüldüğünü belirten Sarı, yöneticilerinden, sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin Malatya için el birliği ile çalışması gerektiğini vurguluyor.

BAKIŞ: Malatya`dan Marmaris`e gelerek, buranın en büyük otellerinden birini işletiyorsunuz? Burada turizme atılmak nereden aklınıza geldi?

HASAN SARI: Malatya`da iken tatile çıkmayı çok seviyordum. Benim tatile çıkmam aşağı yukarı 1970`lerde başladı. Bu yıllarda hep Alanya buradan Marmaris`e geldim. Marmaris`i görünce çok beğendim. Bu vesile ile buraya yerleşmeye karar verdim. Geldik, yerleştik. Yerleştikten sonra başladık turizmcilik yapmaya. Turizm çok güzel bir iş. Yani ben çok seviyorum. Çünkü uğraştığın insanlar, konuştuğun insanlar, muhatap olduğun insanlar hep gülen insanlar. Yani tatile gelmiş, hiçbir sıkıntısı olmayan, hiçbir derdi olmayan, her şeyi yerinde bırakıp gelen insanlar olduğu için bende bu tür insanlarla uğraştığım için mutlu oldum. Onları görünce bende derdimi, tasamı unutuyorum.

BAKIŞ: Bu sayede genç kalmayı da mı başarıyorsunuz?

HASAN SARI: Yani genç kalmayı da başarıyorum. Gerçekten çok zevkli bir iş. Güzel bir iş. Onun için uzun süre devam etmeyi düşünüyorum.

BAKIŞ: Marmaris`te ki kaçıncı yılınız?

HASAN SARI: 1987`nin 1. ayında geldim Marmaris`e.

BAKIŞ: Malatya`da daha önce ne işle meşguldünüz?

HASAN SARI: Ben Malatya`da daha önce imalatla uğraşıyordum. Ziraat aletleri imalatı yapıyordum. Daha sonra ziraat aletlerinin yanında traktör yedek parçası imalatına başladım. Malatya`dayken de baya faaldim. Ben İzmir, İstanbul toptancısına Malatya`dan mal gönderiyordum. Yedek parça gönderiyordum. Ayriyeten de bizim kendi bünyemizde toptan yedek parça yapıyorduk. Doğu ve Güneydoğu`ya servis yapan araçlarımız vardı. Ta Karadeniz Bölgesine kadar çıkıyorduk. Tatile gelmem nedeniyle Marmaris`i görünce çok sevdim. Oradaki işlerimi de devrettim. Geldik Marmaris`e yerleştik.

BAKIŞ: Hiç Malatya`ya tekrar dönmeyi düşündünüz mü?

HASAN SARI: Malatya`ya dönmeyi düşünüyorum. Düşündüm daha doğrusu. Hatta geldim. 1990`da geldim Organize Sanayi Bölgesi`ne. Bir fabrika kurdum. Tekstil, dokuma üzerine. Penye yapıyordum ben. 1992 yılında tam faaliyete geçtik. Makinelerimizi getirdik. İmalata başladık. İstanbul`da Merter`de çok güzel bir satış deposu kiraladık. Marmaris ile Malatya arasında gidip geliyordum. Fakat Malatya`mız maalesef dışarıdan gelip de oraya yatırım yapan insanlara sahip çıkmıyor. Ben memleketimi çok seviyorum. Ben imalatçıyım. Sanayinin içinde büyüdüm. Makinelerin çalışmasından ben zevk alıyordum. Yanımda insanlar çalışıyordu. Yanımda insanlar çalıştığında mutlu oluyordum. Yanımda Malatya`da 50 kişi ekmek yiyordu. Fakat bir bakıyorsun geliyorsun elektriğin kesilmiş. Gelmişler elektriğini kesmişler. Bir bakıyorsun yanında çalışan işçini kandırmış almış götürmüşler. Envai çeşit şeylerle karşılaşıyorsun. İnan ki bıktım. Yani bu güzelim yatırımı tuttum sattım. Tekrar geldim Marmaris`e. Gerçi benim burada işlerim devam ediyordu. Benim İçmelerde de yerlerim var. Ben Malatya`da bir yardım göremedim. Yani bu insan Marmaris`ten gelmiş burada yatırım yapmış buna destek olalım, buna yardımcı olalım demedi kimse. Malatya Organize Sanayi`de bir yer tahsis ettiler. O kadar güzelim yerler vardı. Benden sonra gelen insanlara avuç içi gibi yerler verildi. Bana çukurdan bir yer verildi. Ben o fabrikanın üstüne yaptığım kadar altına da yatırım yaptım. Bodrum katları yaptım. Aşağı yukarı dolgu için 800 kamyon dışarıdan malzeme taşıttım. Ancak benden sonra gelip de Malatya`da yatırım yapanlar bir gün sonra, bir hafta sonra, hatta bir ay sonra gelenlere avuç içi gibi yerler tahsis edildi. İnanın ki kırgınım. Yani ben memleketimi seven bir insanım. Ancak o fabrikadan sonra halen kırgınlığım devam ediyor. Malatya`ya gelmeyi artık düşünmüyorum.

BAKIŞ: Bir daha Malatya`da yatırım yapmayı da mı düşünmüyorsunuz?

HASAN SARI: İnanın ki düşünmüyorum.

BAKIŞ: Yani diyebilir miyiz ki Malatya kendi bağrından çıkardığı iş adamlarını küstürüyor?

HASAN SARI: Evet Malatya kendi bağrından çıkardığı iş adamlarını küstürüyor. Evet küstürüyor. Yani ben buna şahit oldum. Geldim varımı yoğumu yatırdım oraya. Benim 5 bin metrekare kapalı alanım vardı. Ancak sahip çıkılmadı. Engel olundu. Hep engel olundu. Malatya`da ki varımı yoğumu sattım Marmaris`e yerleştim. Bir daha da Malatya`ya gitmem.

BAKIŞ: Malatyalı yatırımcıların genellikle Malatya dışına yatırım yapmalarını da mı buna bağlıyorsunuz?

Hasan Sarı: Evet buna bağlıyorum. Hepsinin nedeni bu. Bunu araştırın sebebi bu. Fakat buralarda yatırım yapacağın zaman belediyesiyle, TEDAŞ`ı ile tüm bu ilgi alanına giren birimler hepsi sana yardımcı oluyor. Malatya`da bu yok. Maalesef yok. Yardım eden yok. Benim en büyük kaybım Malatya`nın üzerine yaptığım yatırım kadar o çukuru doldurmak benim altı ayımı aldı. Ama o kadar da güzel yerler vardı. Bundan başka yerimiz yok dediler. Benden sonra gelen insanlara daha güzel yerler verildi. Ben pek bir şey göremedim. Yardım alamadım. Destek göremedim. Hep engel olundu. Bu vesile ile Malatya`ya kırgınım.

BAKIŞ: Malatya`nın geleceğini siz nasıl görüyorsunuz? Yatırımcılarını küstürerek nereye gidiyor Malatya?

HASAN SARI: Malatya`nın geleceği böyle devam ettiği müddetçe yerinde sayar. Yani ben bakıyorum geçen sene bir taziye vesilesiyle geldim. Ben Organize Sanayi Bölgesi`ni nasıl bıraktıysam halen öyle gördüm. O insanlar halen aynı çileyi çekiyor.

BAKIŞ: Aradan 15 yıl geçmesine rağmen Organize Sanayi Bölgesi`nde hiçbir değişiklik olmamış mı sizce?

HASAN SARI: Ben hiçbir değişiklik görmedim. Ayrıldığımda nasılsa, şimdide öyle gördüm. İnanın ki aynı. Hiçbir değişiklik yok. Benimle beraber yatırım yapan insanların hepsi aynı sıkıntıyı çekiyor halen. Ama bir Gaziantep`i görüyorum, bir Kahramanmaraş`ı görüyorum, Malatya ile mukayese ettiğin zaman Malatya yerinde sayıyor. İnsan üzülüyor. Yani bir Gaziantep nerden nereye geldi. Malatya niye gelmiyor. Veya bir Kahramanmaraş bu hale geldi, neden Malatya yerinde sayıyor.. Gözle görülür gittiğiniz zaman zaten. Burada da idaricilerin duyarsızlığını ben görüyorum. Gerek Sanayi Odalarının, Esnaf Derneklerinin ben Malatya`da iyi hizmet ettiğini göremiyorum. Ben bunu buna bağlıyorum. Biz bir zamanlar sanayici olarak gittik Sanayi Bakanlığı`ndan izin alarak kooperatif kurduk. O zaman tahsis vardı. İşte Demir Çelik Fabrikalarında kooperatiflere bir hak tanınmıştı. Biz gittiğimizde Sanayi Bakanlığına bir heyet olarak gittik. Bize dediler ki siz nerdesiniz? Ne oldu dedik. Size burada tahsis edilen haklarınız Gaziantep`e gidiyor, Maraş`a gidiyor. Aynen bu kelimeyi duyduk. Malatya niye böyle sahipsiz? Çoğu zaman rahmetli Bekir Zorlu baştaydı. Niye hiçbir çalışma yok? Niye hiçbir gelişme yok? Malatya`ya niye bir tahsis yapılmıyor? Tahsis sizin hakkınız. Tahsis hep başka vilayetlere gidiyor. Dedi. Tahsis olmayınca kimse uğraşmadı. Tabi o zaman bize çok büyük faydası oldu. Oraya gittik. Sanayi Bakanlığı`nda o tahsisler bize yapıldı. O zaman profili, sacı aldık geldik kooperatif olarak. Bize bağlı olan esnafta fevkalade kar etti o zaman. Onun için uğraşılmıyor. Yani esnafa destek olunmuyor. Ben bunu buna bağlıyorum. Malatya inanın ki her türlü güzelliğe laik bir il. Yani çok güzel bir yer, çok güzel bir memleket. Fakat biraz sahipsiz kalıyor. Sahip çıkılmıyor.

BAKIŞ: Malatya sanayisinin yanı sıra tarım ürünleri bakımından da zengin bir il. Özellikle kayısısı dünyaca meşhur. Ancak kayısı çok ucuza satılıyor. Siz bir yatırımcı olarak kayısıyla ilgili neler düşünüyorsunuz?

HASAN SARI: Onu da kullanamıyoruz. Kayısıyı da kullanamıyoruz, bu doğru. Şimdi öyle bir şey ki ben şuna şahit oldum. Kışın Ankara`ya gittiğimde Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı`nda bazı dostlarımla görüştüğümde bana şunu söylediler. Dediler ki, Malatyalı tüccar, A firması bir yere ihracat yapıyor. Adam gidiyor o firmayı buluyor. Diyor ki sana bu firma kaç liradan kayısı gönderiyor. Misal bin liradan gönderiyor. O diyor ki bende 800 lira. Yani gidip ikinci bir firma bulup ihracatını yapmıyor. Zaten bizim inanın ki bir Antep`in bir Kahramanmaraş`ın gerisinde kalmamızın o bölgede yani tek şeyi bu. Muhataplarımız onlar. Bir Diyarbakır, bir Elazığ değil. Bunlarla beraber Antep`le, Kahramanmaraş`la beraber sanayimiz başladı. Şimdi üçüncü bir firma bulup veya ne bileyim A firması falanca yere ihracat yapıyor. Amerika`ya yapıyor bende gidip başka bir şehre ihracatımı yapayım, o şehirle anlaşayım yok. Gidip bir önceki firmanın Malatya`da ihracat yaptığı firmayı buluyor. Orada fiyat düşürüyor. Bunları Ankara`da dile getiriyorlar. Yani ihracatta bu dile geliyor. Diyorlar ki Malatyalı esnaf niye böyle yapıyor. Yani o oraya yaptıysa, diğeri gitsin ikinci bir firmayla anlaşsın ihracat yapsın.

BAKIŞ: Yani Malatya esnafı kendi içerisinde birbirleriyle rekabet ediyor.

HASAN SARI: Evet, doğru. Kendileriyle rekabet ediyorlar. Birbirlerini bitiriyorlar. Aynen sanayide ki olay gibi. Ben Malatya`ya sanayide 1970`lerde işte 1985`e kadar çok iyi işler yapan, Malatya`da hep dışarıdan ambarlara mal gelirdi. Araçlar, kamyonlar boş dönerdi. Ben bunu tersine çevirdim. Dışardan mal geliyordu, Malatya`dan mal gönderiyorduk. O hale getirdim. Gittim Adana`da tornalar var. Bu tornaların ustasını getirdim.. Malatya`ya çok büyük bir dökümhane kurdum. Traktör yedek parça imalatına başladım. Dünyanın masrafını yaptım. Kanalboyu`nda getirdim ustaya ev tuttum. Bir yıl sonra veya bir buçuk yıl sonra adam benim işimi bozmak için benim getirdiğim ustayı tuttu kendi atölyesine ortak etti.. Yani kendisi gidip Antep`te veya Maraş`ta ülkenin herhangi bir yerinde gidip de usta alıp getirmedi. Benim emek verdiğim dünyanın masrafını yaptığım ustayı aldı. Orada imalat yapıyorum. Malatya dışına mal gönderiyordum. Malatya`ya hizmet ediyordum. Malatya`dan İstanbul`a toptan mal gönderiyordum. Onlar benim işimi bozmak için benim yanımda ki ustamı götürüp kendi iş yerlerine ortak ettiler.

BAKIŞ: Malatya`nın her alanında aynı sıkıntılar yaşanıyor diyebilir miyiz?

HASAN SARI: Tabi diyebiliriz. Her alanında yaşanıyor bu. Bir birimizle uğraşıyoruz biz. Bakın Malatya`nın dışına çıkan insanlar hep gelişmiştir, hep büyümüştür. Yani Malatya`da iflah olunmuyor. Çünkü uğraşan çok. Birbirimizle uğraşıyoruz. Ben falan firma bunu yapıyor. Ben daha değişik bir şey yapayım. Düşüncesini yapmıyoruz. Yok, adam sandalyesini atıyor dükkânın önüne içeride tornası, tezgâhı milyonlarca lirası yatıyor. Diyor ki bir kırık parça gelsin bunu yapayım, tamir edeyim, parasını alayım. Ama ben burada bir yedek parça yapayım, bir üretim yapayım, bir katkım olsun, geliştireyim, yanımda bir kişi çalıştırayım ya da on kişi çalıştırayım yok. Bizde bu yok.

BAKIŞ: Bunlara en güzel örneği Malatya kayısısının dünyada eşi benzeri olmamasına rağmen fiyatının düşük olması başka illerde yetişen kayısıların fiyatlarının yüksek olmasını gösterebilir miyiz?

HASAN SARI: Malatya kayısının dünyada eşi benzeri yok. Bu da aynısı. Bunun sebebini de ben bunlara bağlıyorum. Birbirimizle uğraşmaktan bunlar oluyor.

BAKIŞ: Son olarak Malatyalı hemşerilerinize, yatırımcılara, siyasetçilere neler söylemek istersiniz?

HASAN SARI: Siyasetçilere şunu söylemek istiyorum. Rahmetli Turgut Özal`dan başka ben Malatya`ya böyle gönülden destek olan hiçbir siyasetçi görmedim. Yani her şey onunla geldi onunla da bitti. Çünkü Rahmetli Turgut Özal`ın o kadar büyük projeleri vardı ki, ben defalarca toplantılarında bulundum. Tüm hayali Malatya`yı ticaret merkezi yapmak. İhracat merkezi yapmak. Malatya`ya çok büyük bir havaalanı kurup orada dünya ülkelerine mal göndermek, ihracat yapmaktı. Malatya`yı ihracat kapısı yapmaktı. Ben bakıyorum, o gittikten sonra en ufak bir şey, en ufak bir çivi çakılmadı. Yani siyasetçiler seçiliyor, Ankara`ya gittikten sonra memleketi unutuyorlar. Onun için herkesin gücünün yettiği kadar bu memlekete sahip çıkması lazım. En küçüğünden büyüğüne kadar. Herkesin bir şeyler yapması lazım. Fakat maalesef yapılmıyor. Bunu da ben Malatya`ya geldiğim zaman bakıyorum, görüyorum ve üzülüyorum. Başta siyasetçilerin, ondan sonra baştakilerin el birliğiyle ben Malatya`ya ne yaparım, ne yapabilirim, ben buradaki sanayiyi nasıl canlandırabilirim, ben Malatya`da ki bu işsizliği nasıl önleyebilirim bunun çabası içerisinde olması lazım. Onu da ben göremiyorum. Göremeyince de üzülüyorum.

2008-05-13 www.malatyaguncel.com

Hiç yorum yok: